İMAM ALİ VE GADR-İ HUM OLAYI (2)


"Allahüekber! Dinin tekmil oluşu, nimetin tamamlanışı ve Benim risâletime ve Benden sonra Ali'nin velayetine Rabb'in razı oluşundan dolayı, Allah'a hamd olsun. Ben kimin mevlâsı (velâyet sahibi) isem, Ali de onun mevlâsıdır."706 Cerîr'den şöyle nakledilmiştir: Veda Haccı'nda, hac merasimi için Resulüllah (s.a.v.) ile birlikte idik. Dönüşte "Gadr-i Hum" denen bir yere ulaştık. Allah Resulü (s.a.v.) namaz için toplanmamızı emretti. Bizler (Muhacirler ve Ensar) toplandığımızda, Allah Resulü (s.a.v.) ortamızda ayağa kalkarak şöyle buyurdu: "Ey insanlar, neye şehadet ediyorsunuz?" Onlar da, "Allah'tan başka ilah olmadığına şehadet ediyoruz" dediler. Tekrar sordu: "Sonra neye şehadet ediyorsunuz?" Şu cevabı verdiler: "Muhammed'in (s.a.v.) Allan'ın kulu ve Resulü olduğuna." "Peki sizin veliniz kimdir?" diye sorduğunda, "Allah ve O'nun Resulü bizim mevlâmızdır" dediler. Râvi diyor ki, Allah Resulü (s.a.v.) daha sonra Ali'nin pazısına vurdu ve O'nu ayağa kaldırdı. Daha sonra da onları bırakıp kollarını tuttu ve şöyle buyurdu: "Allah ve Resulü kimin mevlâsı […]
Scroll to top