HZ. ALİ HAKKINDA NÂZİL OLAN BAZI AYETLER (4)


büyük ve kalabalık bir toplulukla onları yıldırmak ve korkutmak için geleceğini bekliyorlardı. Aniden "Medine" kalesinin kapısı açıldı. Resulüllah, sağında bir genç, solunda hicaplı bir kadın, önlerinde ise iki çocuk olduğu halde gelerek, hıristiyanların karşısındaki bir ağacın altında oturdu. Bunların dışında kimse onlarla birlikte gelmemişti. Hıristiyanların en bilgini olan piskopos, mütercimlerden, "Muhammed ile gelenlerin kimler" olduklarını sordu. Mütercimler, "O genç, damadı ve amcasının oğlu Ali b. Ebu Tâlib'dir. O kadın, O'nun kızı Fâtımâ, iki çocuk ise O'nun torunları ve kızının evlatları olan Hasan ve Hüseyin'dir" dediler. Piskopos bu durumu görünce, Hıristiyan bilginlerine şöyle dedi: "Bakınız, Muhammed nasıl da mutmain bir halde en yakınlarını, evlatlarını ve en çok sevdiği azizlerini mübaheleye getirip, onları belaya mâruz bıraktı. Allah'a and olsun ki, eğer onun tereddüdü veya korkusu olsaydı; asla onları getirmez ve mübaheleden vazgeçerdi veya en azından ailesinden olan sevdiklerini bu hadiseden uzak tutardı. Onunla mübahele yapmamız kesinlikle doğru değildir. Eğer […]
Scroll to top